Tohumun bilinen tarihi, insanoğlunun 12 bin yıl önce Mezopotamya’da yerleşik hayata geçtiği ve tarım toplumuna ilk adım attığını gösteriyor. Bu nedenle tarım, Mezopotamya’da bir gelenek ve kültür olmuştur. İşte buğday da bu kültürün en önemli olgusudur. Siyez buğdayı ise binlerce yıl öncesinden değişime uğramadan günümüze ulaşan buğdayın atası olarak kabul ediliyor. Kökü Mezopotamya’ya dayanıyor. Antik dönemden kalma bir tarım kültürü mirasıdır. Günümüzde daha çok Kastamonu yöresinde ekiliyor. Hititler ‘Zız’ demiş ama zamanla ‘Siyez’e dönüşmüş. Anadolu’da ‘kaplıca’, Kastamonu’da ‘gabolca’ olarak biliniyor. Ona, sofraların aşı, sürülerin yemi, zor şartların buğdayı da deniyor. Çiftçiler, yakın zamana kadar tıpkı atalarının yaptığı gibi Siyez'i sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için ekiyorlardı. Son yıllarda popüler olunca, marketlerin pahalı raflarında yer almaya başladı. Ancak üretim henüz yeterli seviyede değil. Bu nedenle gen kaynakları koruyucusu bilim insanları hala Anadolu’nun farklı bölgelerinde Siyez’in bozulmamış tohumunu arıyor.